Alışveriş sepetinizde ürün yok.

Üzgünüz - bu ürün artık mevcut değil!

Kanola - Kolza (Rally) Tohumu (8 Kg)

Fiyat İçin Arayınız
Stok Kodu: 51620
Teslimat tarihi 3-5 Gün
Alıcı
*
*
Nakliye Yöntemi
Ad
Tahmini Kargo
Fiyat
Gönderim seçeneği yok
+ -

Avantaj karta 12 aya varan taksiitlerle  

Ödeme esnasında kredi kartı bilgileriniz hiçbir şekilde 3. kişiler tarafından görünmemektedir.


•       Dirençli büyüme
•       Yüksek tohum ve yağ verimi

 
Rally melez tohum türü de, Hornet ve Sitro gibi, DSV tarafından yürütülen Ogura melez yetiştirme programının bir ürünüdür. Başarılı ve uyum yeteneği yüksek DSV Ogura melez tohumları yelpazesi, Rally türü ile güçlendirilmiştir.
 
Yüksek performansını, pek çok ülkedeki gerçek kullanımda şimdiden kanıtlamış olan Rally, tohum ve yağ veriminde çok yüksek değerlerle kendini göstermiştir.
 
Romanya ve Ukrayna’da yürütülen resmi denemelerde, Rally’nin karşılaştırma yapılan türlere göre %30’a varan oranlarda daha iyi sonuç verdiği görülmüştür.
Rally, hem erken hem de geç ekime uygun bir tohum türüdür. Bu melez türün sonbahardaki gelişimi oldukça yavaş sürmekte ve bu mevsimin yüksek sıcaklıklarında bile filizlenme eğilimi düşük kalmaktadır. Daha sonbaharda güçlü bir kök sistemi oluşturan Rally, bu sayede kurak bölgelere de uyum saplayabilmekte ve mükemmel su emme kapasitesi sergileyerek, kurak dönemleri başarıyla atlatabilmektedir.
 
Bunun yanında, yüksek kış direnci ve sonbaharda alçakta konumlanmış bir çiçeklenme organı geliştirmesi de Rally’nin etkileyici özellikleri arasındadır.
 
Rally, baharda, biraz geç olgunlaşmakta, böylece geç dönem donlarından etkilenme riski ortadan kalkmaktadır. Buna karşın, ne geç ne de erken bir hasat tarihi elde edilebilmektedir.

Dayanıklı, sağlıklı ve harika bir melez tür olan Rally, kendine özgü gelişme takvimi sayesinde, karasal iklim koşullarına uyum sağlayabilmektedir.
Avrupa ülkelerinde ve aynı zamanda ABD gibi başka yerlerde daima yüksek verim elde edilebilmektedir.
 
Tür özellikleri – RALLY
 
•        Tohum tipi                             Ogura-Melez
•        Çiçeklenme başlangıcı           orta
•        Olgunlaşma tarihi                  orta
•        Bitki uzunluğu                        orta
•        Yerleşme yapısı                     düşük-orta
•        Sağlık düzeyi                         orta-iyi
•        Kış şartlarına direnç              yüksek
•        Kuraklığa direnç                    yüksek
•        Uygulama yeri                       tüm toprak tipleri
•        Erken ekime uygunluk           orta-yüksek
•        Geç ekime uygunluk              orta

•        Tohum verimliliği                    çok yüksek       

 

 

EKİM ŞEKLİ:

Kanola ekimi yonca ekim makinası gibi küçük tohumları ekebilen mekanik yada pnomatik mibzerlerle yapılmalıdır. Üreticiler gelişmiş ekim makinalarını kullanarak sıra arası, sıra üzeri ve ekim derinliğini kolaylıkla ayarlayabilirler. Bu tip gelişmiş ekim makinaları ile ekimde 1 da a kullanılan tohum miktarından ö-nemli tasarruf sağlanmakta, 1 da 800-1000 gr yeterli olmaktadır ve düzgün bir çıkış elde edilmektedir. Kanola akiminde sıra arası mesafe 20 cm, sıra üzeri me-safe ise 3-4 cm arasında olabilir. Ekim derinliği 1.5-2 cm civarında olmalıdır. Aşırı sık ve derin ekimden kaçınılmalıdır. Derin ekimde çıkışlar mütecanis olmaz, geç kalır ve kışa iyice gelişmeden gireceğinden zarar görür. Sık ekim için de aynı zayıf gelişme söz konusudur. Zayıf kök yapısına sahip kanola bitkileri kış soğuklarından önemli ölçüde zarar görmektedir. Bazı gevşek yapıdaki topraklarda ekimden sonra merdane geçirilirse çıkış iyi olmaktadır.

 

 

KANOLA NEDİR ?

Kolza veya son yıllarda yağ kalitesi yönünden geliştirilmiş ismi ile Kanola, insan beslenmesinde temel gıda maddesi ve yakıt olarak kullanılması nedeniyle stratejik ürünler olarak değerlendirilen yağlı tohumlu bitkiler grubundandır. Kolzanın doğal yollarla ıslah edilerek yağında ve küspesinde insan ve hayvan sağlığı için zararlı olan erüsik asit ve glikozinolat maddelerinin yok edildiği türevi olan Kanola, Anadolu’da hububat tarlalarında yabancı ot olarak bulunan yabani hardalın içinde bulunduğu Cruciferae (Haçlıgiller, turpgiller) familyasının Brassica L. (Lahana) cinsine ait bir kültür bitkisidir. Bilimsel tür adı Brassica oleifera L. veya Brassica napus L. olarak geçer. Anavatanı Akdeniz alanları, Güney Avrupa ve Kuzey Doğu Afrikanın küçük bir bölümüdür.

Dünya yağlı tohum üretiminde Kanola üretimi 2004 yılı rakamlarına göre 46 256 000 ton ile soyadan sonra ikinci sırada yer almakta olup son 12 yıl içerisinde 26 ve 46 milyon metrik ton arasında dalgalanma göstermiştir. Ülkemizdeki ekim alanları incelendiğinde ise yağlı tohumların ekim alanı, ekilen tarım alanı içerisinde % 7 paya sahiptir ve 2004 yılı değerlerine göre Kanola üretimi yüzde ile ifade edilemeyecek kadar azdır. 2000 yılında 82 hektar olan olan ekim alanı 2004 yılında 2250 hektara çıkan Kanolanın 107 tondan 4550 tona ulaşan üretim miktarının % 90’ı Marmara Bölgesinde % 10’u Ege Bölgesinde üretilmiştir. Kışlık ve yazlık formları olan Kanola ülkemizin hemen her tarafında değişik yetiştirme modellerinden biri ile yetiştirilebilir. 


 

 

2. KANOLANIN ÖNEMİ / KANOLA KULLANIM ALANLARI

2.1. GIDA SANAYİ


AB ortalaması (42.5 kg/kişi) ile karşılaştırıldığında oldukça düşük seyreden Türkiye bitkisel yağ tüketimi (17.6 kg/kişi) 2004 yılında 1.3 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Ülkemiz, bitkisel yağ üretimi bakımından hali hazırda kendisine yeterli durumda değildir. Son yıllarda en fazla döviz ödemesi petrol ürünlerinden sonra gittikçe artan yağ açığımızın kapatılması için gerçekleştirilen yağ ithalatına ödenmektedir. Yağ bitkilerine gereken önem verilmezse ileride yağ açığı gittikçe artacaktır. Bitkisel yağ üretimimizin 500 bin ton, yağ açığımızın 800 bin ton olduğu 2004 yılında yağlı tohumlar ve bitkisel yağ ithalatı için 945 milyon dolar döviz ödenmiştir. Gıda Sanayine yağ üretimi açısından alternatif yerli kaynak sağlaması yanında ülkesel kaynak planlamasında kolaylık sağlaması bakımından avantaj sağlayacak olan Kanola, katı, sıvı ve ham yağ olarak kullanılmaktadır.

KANOLA YAĞININ BESİN DEĞERİ
• Çok düşük seviyedeki doymuş yağ içeriği (yaklaşık % 7), orta seviyedeki çoklu doymamış yağ (yaklaşık % 32) ve yüksek seviyedeki tekli doymamış yağ (yaklaşık % 61) içeriği ile bitkisel sıvı yağların içinde en iyi yağ asidi profiline sahip tek yağ, Kanola yağıdır. Kanola yağı bugün piyasadaki bütün diğer yağlarla karşılaştırıldığında en düşük doymuş yağ içeriğine sahiptir.
• Kanola yağı, esansiyel çoklu doymamış yağ asitleri olan omega 6 (linoleik asit) ve omega 3 (alfa-linolenik asit) bakımından yaklaşık 3:1 (omega 6: omega 3) oranında dengeli bir orana sahiptir. İnsan vücudunda sentezlenmemeleri nedeniyle (n:3, n:6) bu yağ asitlerinin kesinlikle gıda ile alınmaları gerekmektedir.
• Kanola yağı bitkisel yağların içinde en düşük seviyede doymuş yağ asitleri içerir ve tekli doymamış yağ asitlerinden oleik asit seviyesi bakımından (% 61) zeytinyağından sonra ikinci sırada gelir. Oleik asidin serum kolesterol ve LDL kolesterol seviyesini düşürdüğü ve HDL kolesterol seviyesini etkilemediği belirlenmiştir. 
• Vitamin E içeriği bakımından zengin olan Kanola yağı koroner kalp hastalıkları riskini azaltan önemli bir antioksidan etkiye de sahiptir. 
• Kanada ve ABD’de hekimler ve diyetisyenler Kanolanın en iyi yağ asidi oranına sahip bitkisel yağ olduğunu belirtecek şekilde etiketlenmesini öngörmüşlerdir. 
• Kanola yağı Amerikan Gıda Birliğinden “Ürün Kabul Ödülü” ve Amerikan Sağlık Vakfından “Yılın Sağlıklı Ürün Ödülü” nü almıştır. Amerikan Kanola yağı, gıda olarak kullanımından önce Devlet Sağlık Teşkilatı tarafından belirlenen kesin kalite standartlarını taşımak zorundadır. 
• Yüksek kaynama noktasına (238 0C) sahip olması nedeniyle iyi bir kızartma yağıdır.

2.2. YEM SANAYİ

Yem Sanayine protein kaynağı açığının yaşandığı dönemde kaynak çeşitliliği ve besleyici değeri yüksek daha ucuz küspe sağlaması bakımından öneme sahip olan Kanola, zengin protein içeriği (yaklaşık % 39-40) nedeniyle hayvan besleme alanında önemli bir yere sahiptir. Kanola, yeşil yem ve silaj olarak da kullanılabilmektedir. Kanola küspesi protein sağlayan diğer yağlı tohumlar ya da küspelerle rekabet etmektedir. Özellikle soya küspesine benzerliği nedeni ile kanatlı rasyonlarında tercih edilen bir üründür. Kanola tohumu hiçbir işlem görmeden besi ve kanatlı rasyonlarına % 10 oranında katılarak doğrudan besi materyali olarak kullanılabilir.

Ülkemizde kanatlı rasyonları için önemli ölçüde soya küspesi ithal edildiğinden Kanola üretiminin artması döviz tasarrufunu da sağlayacaktır. 2003 yılı itibarı ile soya küspesi ve ayçiçeği tohumu küspesi ithalatı sırasıyla 406 000 ton ve 115 000 ton olup konu ile ilgili ödenen toplam döviz miktarı 108 692 000 $ olarak gerçekleşmiştir.

2.3. ARICILIK

İlkbaharda ilk çiçek açan kültür bitkisi Kanoladır. Bu özelliği bakımından arıcılıkta büyük önem taşımaktadır. Çiçeklerin kıt olduğu Şubat ve Mart aylarında arılar için değerli bir arı merası oluşturan kanola, arıcılık için iyi bir nektar ve polen kaynağıdır.

2.4. MÜNAVEBE / ROTASYON

Kanola kazık kökleri ile toprak altının havalanmasını sağladığından hububat ve ayçiçeği iyi bir münavebe oluşturur. Boş kalan araziyi değerlendirir ve kış erozyonuna engel olur. Toprakları organik maddece zenginleştirir. Yazlık – kışlık çeşitleri olan Kanolanın yetişme devresi diğer yağ bitkilerine göre daha kısadır. Kanola, yazlık ve kışlık formlarının bulunmasından dolayı münavebe içerisinde diğer bitkilere göre daha fazla yer alabilir. Kışlık KANOLA Buğdaydan daha erkenci olması sebebiyle vejetasyon döneminin kısıtlı olduğu geçit bölgelerde II. Ürün tarımına olanak sağlar. Ayrıca II. Ürün bölgelerinde mısırda daha geççi çeşitlerin yetiştirilmesine olanak verdiğinden II. Ürün mısırda verim artışına sebep olur. Kanola için örnek münavebe sistemleri aşağıdaki gibidir.

 Soya Fasulyesi + Kanola + Buğday + Mısır 
 Buğday + Kanola + Baklagil + Ayçiçeği 
 Pamuk + Kanola + Kavun-karpuz + Mısır 
 Ş. Pancarı + Buğday + Kanola + Buğday
 Ayçiçeği + Kanola + Buğday + Ş. Pancarı

2.5. BİYODİZEL 
Biyodizel, Kanola, ayçiçek, soya, aspir gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların veya hayvansal yağların bir katalizatör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile (metanol ve ya etanol) reaksiyonu sonucu açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan bir üründür. Biyodizel güvenlidir, bakterilerle ayrışabilir, hava kirletici partikül maddeler, karbonmonoksit ve hidrokarbon gibi kirleticileri azaltır. % 20 biyodizel ile % 80 petrole dayanan normal dizel yakıt karışımı (B20) dizel motorlarda değişiklik yapılmadan kullanılabilmektedir. 
Avrupa’da Kanola yağının kullanımı ile ilgili yapılan çalışmalarda, Kanola metil esterin dizel yakıtına göre aşağıdaki üstünlüklere sahip olduğu belirlenmiştir.

1. Kanola yağından elde edilen yakıtın enerji değeri yeterli miktarda olmaktadır.
2. Yakıtın yanması sonucu açığa çıkan atık gazların atmosfere olan etkisi yönünden olumlu sonuçlar verdiği 
ve % 15-30 oranında daha az zararlı gaz açığa çıkardığı belirlenmiştir.
3. Biyodizel zehirsizdir ve toprakta hızlı bir şekilde indirgenmektedir.
4. Biyodizelin dolumu sırasında depodan zararlı gaz açığa çıkmamaktadır.
5. Biyodizel iyi bir yağlama kabiliyetine sahiptir ve böylece yüksek derecede motor aşınmasını engellemektedir.
6. Biyodizelin yanması sırasında çevreye atılan zararlı gazlar, dizel yakıtına göre; % 15 daha az CO, % 27 daha 
az HC, sadece % 5 daha fazla NOX, % 22 daha az partikül, % 50 daha az is ve % 10 daha düşük ısıl değeri, 
buna karşın ortalama yakıt tüketiminin yaklaşık olarak dizelden % 3 fazla olduğu belirtilmiştir.


2.6. KAPASİTE KULLANIMI
Ülkemiz yağlı tohum işleme tesisleri ortalama % 50-55 işleme kapasiteyle çalışmaktadır. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) gıda sanayi özel ihtisas komisyonu raporuna göre gıda sanayinde kapasite kullanım oranı bitkisel ham yağlar için % 36 ve margarin için % 60 iken, yem sanayinde bu oran karma yem için % 45 olarak gerçekleşmiştir.
Erken hasat edilmesi nedeniyle atıl kapasitenin kullanılmasını sağlayarak istihdamı ve katma değer üretimini artıran Kanola erken hasat edilmesi sebebi ile de çiftçinin nakit ihtiyacı karşılamaktadır.

3. SONUÇ ve TARTIŞMA

• Sadece yazlık olarak ekilen başta ayçiçeği olmak üzere diğer birçok yağ bitkisine göre yazlık ve kışlık çeşitlerinin bulunması, 
• Yazlık (temmuz) ve kışlık (haziran) hasat zamanlarında hiçbir yağ bitkisinin hasadının söz konusu olmaması nedeniyle atıl kapasite ile çalışan yağ ve yem fabrikalarının hammadde gereksinimini karşılaması, 
• Ekimden hasada kadar mekanizasyona uygun olması, 
• Birim alandan birçok yağ bitkisine göre daha yüksek tohum ve yağ vermesi, 
• Protein içeriği yüksek küspesi ve 
• Arıcılıkta Şubat Mart aylarında arı merası oluşturması bu bitkinin tarımsal avantajları arasında sayılabilir. 

Bununla birlikte Bakanlık tarafından gerçekleştirilen ithalatın azaltılması ve üretimin teşvik edilmesi için yağlı tohumlu bitkilere uygulanan prim uygulamaları ve bitkisel üretimi tehdit eden hastalık ve zararlılara karşı alternatif ürün yetiştirilmesi gereken alanlarda yağlı tohumlu bitkilerin üretimini teşvik eden uygulamalar da Kanola tarımının avantajlarındandır.

Son yıllarda en fazla döviz ödemesinin petrol ürünlerinden sonra gittikçe artan yağ açığımızın kapatılması için gerçekleştirilen yağ ithalatına ödenmesi nedeniyle de Kanola ülkemiz açısından stratejik bir üründür.


•       Dirençli büyüme
•       Yüksek tohum ve yağ verimi

 
Rally melez tohum türü de, Hornet ve Sitro gibi, DSV tarafından yürütülen Ogura melez yetiştirme programının bir ürünüdür. Başarılı ve uyum yeteneği yüksek DSV Ogura melez tohumları yelpazesi, Rally türü ile güçlendirilmiştir.
 
Yüksek performansını, pek çok ülkedeki gerçek kullanımda şimdiden kanıtlamış olan Rally, tohum ve yağ veriminde çok yüksek değerlerle kendini göstermiştir.
 
Romanya ve Ukrayna’da yürütülen resmi denemelerde, Rally’nin karşılaştırma yapılan türlere göre %30’a varan oranlarda daha iyi sonuç verdiği görülmüştür.
Rally, hem erken hem de geç ekime uygun bir tohum türüdür. Bu melez türün sonbahardaki gelişimi oldukça yavaş sürmekte ve bu mevsimin yüksek sıcaklıklarında bile filizlenme eğilimi düşük kalmaktadır. Daha sonbaharda güçlü bir kök sistemi oluşturan Rally, bu sayede kurak bölgelere de uyum saplayabilmekte ve mükemmel su emme kapasitesi sergileyerek, kurak dönemleri başarıyla atlatabilmektedir.
 
Bunun yanında, yüksek kış direnci ve sonbaharda alçakta konumlanmış bir çiçeklenme organı geliştirmesi de Rally’nin etkileyici özellikleri arasındadır.
 
Rally, baharda, biraz geç olgunlaşmakta, böylece geç dönem donlarından etkilenme riski ortadan kalkmaktadır. Buna karşın, ne geç ne de erken bir hasat tarihi elde edilebilmektedir.

Dayanıklı, sağlıklı ve harika bir melez tür olan Rally, kendine özgü gelişme takvimi sayesinde, karasal iklim koşullarına uyum sağlayabilmektedir.
Avrupa ülkelerinde ve aynı zamanda ABD gibi başka yerlerde daima yüksek verim elde edilebilmektedir.
 
Tür özellikleri – RALLY
 
•        Tohum tipi                             Ogura-Melez
•        Çiçeklenme başlangıcı           orta
•        Olgunlaşma tarihi                  orta
•        Bitki uzunluğu                        orta
•        Yerleşme yapısı                     düşük-orta
•        Sağlık düzeyi                         orta-iyi
•        Kış şartlarına direnç              yüksek
•        Kuraklığa direnç                    yüksek
•        Uygulama yeri                       tüm toprak tipleri
•        Erken ekime uygunluk           orta-yüksek
•        Geç ekime uygunluk              orta

•        Tohum verimliliği                    çok yüksek       

 

 

EKİM ŞEKLİ:

Kanola ekimi yonca ekim makinası gibi küçük tohumları ekebilen mekanik yada pnomatik mibzerlerle yapılmalıdır. Üreticiler gelişmiş ekim makinalarını kullanarak sıra arası, sıra üzeri ve ekim derinliğini kolaylıkla ayarlayabilirler. Bu tip gelişmiş ekim makinaları ile ekimde 1 da a kullanılan tohum miktarından ö-nemli tasarruf sağlanmakta, 1 da 800-1000 gr yeterli olmaktadır ve düzgün bir çıkış elde edilmektedir. Kanola akiminde sıra arası mesafe 20 cm, sıra üzeri me-safe ise 3-4 cm arasında olabilir. Ekim derinliği 1.5-2 cm civarında olmalıdır. Aşırı sık ve derin ekimden kaçınılmalıdır. Derin ekimde çıkışlar mütecanis olmaz, geç kalır ve kışa iyice gelişmeden gireceğinden zarar görür. Sık ekim için de aynı zayıf gelişme söz konusudur. Zayıf kök yapısına sahip kanola bitkileri kış soğuklarından önemli ölçüde zarar görmektedir. Bazı gevşek yapıdaki topraklarda ekimden sonra merdane geçirilirse çıkış iyi olmaktadır.

 

 

KANOLA NEDİR ?

Kolza veya son yıllarda yağ kalitesi yönünden geliştirilmiş ismi ile Kanola, insan beslenmesinde temel gıda maddesi ve yakıt olarak kullanılması nedeniyle stratejik ürünler olarak değerlendirilen yağlı tohumlu bitkiler grubundandır. Kolzanın doğal yollarla ıslah edilerek yağında ve küspesinde insan ve hayvan sağlığı için zararlı olan erüsik asit ve glikozinolat maddelerinin yok edildiği türevi olan Kanola, Anadolu’da hububat tarlalarında yabancı ot olarak bulunan yabani hardalın içinde bulunduğu Cruciferae (Haçlıgiller, turpgiller) familyasının Brassica L. (Lahana) cinsine ait bir kültür bitkisidir. Bilimsel tür adı Brassica oleifera L. veya Brassica napus L. olarak geçer. Anavatanı Akdeniz alanları, Güney Avrupa ve Kuzey Doğu Afrikanın küçük bir bölümüdür.

Dünya yağlı tohum üretiminde Kanola üretimi 2004 yılı rakamlarına göre 46 256 000 ton ile soyadan sonra ikinci sırada yer almakta olup son 12 yıl içerisinde 26 ve 46 milyon metrik ton arasında dalgalanma göstermiştir. Ülkemizdeki ekim alanları incelendiğinde ise yağlı tohumların ekim alanı, ekilen tarım alanı içerisinde % 7 paya sahiptir ve 2004 yılı değerlerine göre Kanola üretimi yüzde ile ifade edilemeyecek kadar azdır. 2000 yılında 82 hektar olan olan ekim alanı 2004 yılında 2250 hektara çıkan Kanolanın 107 tondan 4550 tona ulaşan üretim miktarının % 90’ı Marmara Bölgesinde % 10’u Ege Bölgesinde üretilmiştir. Kışlık ve yazlık formları olan Kanola ülkemizin hemen her tarafında değişik yetiştirme modellerinden biri ile yetiştirilebilir. 


 

 

2. KANOLANIN ÖNEMİ / KANOLA KULLANIM ALANLARI

2.1. GIDA SANAYİ


AB ortalaması (42.5 kg/kişi) ile karşılaştırıldığında oldukça düşük seyreden Türkiye bitkisel yağ tüketimi (17.6 kg/kişi) 2004 yılında 1.3 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Ülkemiz, bitkisel yağ üretimi bakımından hali hazırda kendisine yeterli durumda değildir. Son yıllarda en fazla döviz ödemesi petrol ürünlerinden sonra gittikçe artan yağ açığımızın kapatılması için gerçekleştirilen yağ ithalatına ödenmektedir. Yağ bitkilerine gereken önem verilmezse ileride yağ açığı gittikçe artacaktır. Bitkisel yağ üretimimizin 500 bin ton, yağ açığımızın 800 bin ton olduğu 2004 yılında yağlı tohumlar ve bitkisel yağ ithalatı için 945 milyon dolar döviz ödenmiştir. Gıda Sanayine yağ üretimi açısından alternatif yerli kaynak sağlaması yanında ülkesel kaynak planlamasında kolaylık sağlaması bakımından avantaj sağlayacak olan Kanola, katı, sıvı ve ham yağ olarak kullanılmaktadır.

KANOLA YAĞININ BESİN DEĞERİ
• Çok düşük seviyedeki doymuş yağ içeriği (yaklaşık % 7), orta seviyedeki çoklu doymamış yağ (yaklaşık % 32) ve yüksek seviyedeki tekli doymamış yağ (yaklaşık % 61) içeriği ile bitkisel sıvı yağların içinde en iyi yağ asidi profiline sahip tek yağ, Kanola yağıdır. Kanola yağı bugün piyasadaki bütün diğer yağlarla karşılaştırıldığında en düşük doymuş yağ içeriğine sahiptir.
• Kanola yağı, esansiyel çoklu doymamış yağ asitleri olan omega 6 (linoleik asit) ve omega 3 (alfa-linolenik asit) bakımından yaklaşık 3:1 (omega 6: omega 3) oranında dengeli bir orana sahiptir. İnsan vücudunda sentezlenmemeleri nedeniyle (n:3, n:6) bu yağ asitlerinin kesinlikle gıda ile alınmaları gerekmektedir.
• Kanola yağı bitkisel yağların içinde en düşük seviyede doymuş yağ asitleri içerir ve tekli doymamış yağ asitlerinden oleik asit seviyesi bakımından (% 61) zeytinyağından sonra ikinci sırada gelir. Oleik asidin serum kolesterol ve LDL kolesterol seviyesini düşürdüğü ve HDL kolesterol seviyesini etkilemediği belirlenmiştir. 
• Vitamin E içeriği bakımından zengin olan Kanola yağı koroner kalp hastalıkları riskini azaltan önemli bir antioksidan etkiye de sahiptir. 
• Kanada ve ABD’de hekimler ve diyetisyenler Kanolanın en iyi yağ asidi oranına sahip bitkisel yağ olduğunu belirtecek şekilde etiketlenmesini öngörmüşlerdir. 
• Kanola yağı Amerikan Gıda Birliğinden “Ürün Kabul Ödülü” ve Amerikan Sağlık Vakfından “Yılın Sağlıklı Ürün Ödülü” nü almıştır. Amerikan Kanola yağı, gıda olarak kullanımından önce Devlet Sağlık Teşkilatı tarafından belirlenen kesin kalite standartlarını taşımak zorundadır. 
• Yüksek kaynama noktasına (238 0C) sahip olması nedeniyle iyi bir kızartma yağıdır.

2.2. YEM SANAYİ

Yem Sanayine protein kaynağı açığının yaşandığı dönemde kaynak çeşitliliği ve besleyici değeri yüksek daha ucuz küspe sağlaması bakımından öneme sahip olan Kanola, zengin protein içeriği (yaklaşık % 39-40) nedeniyle hayvan besleme alanında önemli bir yere sahiptir. Kanola, yeşil yem ve silaj olarak da kullanılabilmektedir. Kanola küspesi protein sağlayan diğer yağlı tohumlar ya da küspelerle rekabet etmektedir. Özellikle soya küspesine benzerliği nedeni ile kanatlı rasyonlarında tercih edilen bir üründür. Kanola tohumu hiçbir işlem görmeden besi ve kanatlı rasyonlarına % 10 oranında katılarak doğrudan besi materyali olarak kullanılabilir.

Ülkemizde kanatlı rasyonları için önemli ölçüde soya küspesi ithal edildiğinden Kanola üretiminin artması döviz tasarrufunu da sağlayacaktır. 2003 yılı itibarı ile soya küspesi ve ayçiçeği tohumu küspesi ithalatı sırasıyla 406 000 ton ve 115 000 ton olup konu ile ilgili ödenen toplam döviz miktarı 108 692 000 $ olarak gerçekleşmiştir.

2.3. ARICILIK

İlkbaharda ilk çiçek açan kültür bitkisi Kanoladır. Bu özelliği bakımından arıcılıkta büyük önem taşımaktadır. Çiçeklerin kıt olduğu Şubat ve Mart aylarında arılar için değerli bir arı merası oluşturan kanola, arıcılık için iyi bir nektar ve polen kaynağıdır.

2.4. MÜNAVEBE / ROTASYON

Kanola kazık kökleri ile toprak altının havalanmasını sağladığından hububat ve ayçiçeği iyi bir münavebe oluşturur. Boş kalan araziyi değerlendirir ve kış erozyonuna engel olur. Toprakları organik maddece zenginleştirir. Yazlık – kışlık çeşitleri olan Kanolanın yetişme devresi diğer yağ bitkilerine göre daha kısadır. Kanola, yazlık ve kışlık formlarının bulunmasından dolayı münavebe içerisinde diğer bitkilere göre daha fazla yer alabilir. Kışlık KANOLA Buğdaydan daha erkenci olması sebebiyle vejetasyon döneminin kısıtlı olduğu geçit bölgelerde II. Ürün tarımına olanak sağlar. Ayrıca II. Ürün bölgelerinde mısırda daha geççi çeşitlerin yetiştirilmesine olanak verdiğinden II. Ürün mısırda verim artışına sebep olur. Kanola için örnek münavebe sistemleri aşağıdaki gibidir.

 Soya Fasulyesi + Kanola + Buğday + Mısır 
 Buğday + Kanola + Baklagil + Ayçiçeği 
 Pamuk + Kanola + Kavun-karpuz + Mısır 
 Ş. Pancarı + Buğday + Kanola + Buğday
 Ayçiçeği + Kanola + Buğday + Ş. Pancarı

2.5. BİYODİZEL 
Biyodizel, Kanola, ayçiçek, soya, aspir gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların veya hayvansal yağların bir katalizatör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile (metanol ve ya etanol) reaksiyonu sonucu açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan bir üründür. Biyodizel güvenlidir, bakterilerle ayrışabilir, hava kirletici partikül maddeler, karbonmonoksit ve hidrokarbon gibi kirleticileri azaltır. % 20 biyodizel ile % 80 petrole dayanan normal dizel yakıt karışımı (B20) dizel motorlarda değişiklik yapılmadan kullanılabilmektedir. 
Avrupa’da Kanola yağının kullanımı ile ilgili yapılan çalışmalarda, Kanola metil esterin dizel yakıtına göre aşağıdaki üstünlüklere sahip olduğu belirlenmiştir.

1. Kanola yağından elde edilen yakıtın enerji değeri yeterli miktarda olmaktadır.
2. Yakıtın yanması sonucu açığa çıkan atık gazların atmosfere olan etkisi yönünden olumlu sonuçlar verdiği 
ve % 15-30 oranında daha az zararlı gaz açığa çıkardığı belirlenmiştir.
3. Biyodizel zehirsizdir ve toprakta hızlı bir şekilde indirgenmektedir.
4. Biyodizelin dolumu sırasında depodan zararlı gaz açığa çıkmamaktadır.
5. Biyodizel iyi bir yağlama kabiliyetine sahiptir ve böylece yüksek derecede motor aşınmasını engellemektedir.
6. Biyodizelin yanması sırasında çevreye atılan zararlı gazlar, dizel yakıtına göre; % 15 daha az CO, % 27 daha 
az HC, sadece % 5 daha fazla NOX, % 22 daha az partikül, % 50 daha az is ve % 10 daha düşük ısıl değeri, 
buna karşın ortalama yakıt tüketiminin yaklaşık olarak dizelden % 3 fazla olduğu belirtilmiştir.


2.6. KAPASİTE KULLANIMI
Ülkemiz yağlı tohum işleme tesisleri ortalama % 50-55 işleme kapasiteyle çalışmaktadır. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) gıda sanayi özel ihtisas komisyonu raporuna göre gıda sanayinde kapasite kullanım oranı bitkisel ham yağlar için % 36 ve margarin için % 60 iken, yem sanayinde bu oran karma yem için % 45 olarak gerçekleşmiştir.
Erken hasat edilmesi nedeniyle atıl kapasitenin kullanılmasını sağlayarak istihdamı ve katma değer üretimini artıran Kanola erken hasat edilmesi sebebi ile de çiftçinin nakit ihtiyacı karşılamaktadır.

3. SONUÇ ve TARTIŞMA

• Sadece yazlık olarak ekilen başta ayçiçeği olmak üzere diğer birçok yağ bitkisine göre yazlık ve kışlık çeşitlerinin bulunması, 
• Yazlık (temmuz) ve kışlık (haziran) hasat zamanlarında hiçbir yağ bitkisinin hasadının söz konusu olmaması nedeniyle atıl kapasite ile çalışan yağ ve yem fabrikalarının hammadde gereksinimini karşılaması, 
• Ekimden hasada kadar mekanizasyona uygun olması, 
• Birim alandan birçok yağ bitkisine göre daha yüksek tohum ve yağ vermesi, 
• Protein içeriği yüksek küspesi ve 
• Arıcılıkta Şubat Mart aylarında arı merası oluşturması bu bitkinin tarımsal avantajları arasında sayılabilir. 

Bununla birlikte Bakanlık tarafından gerçekleştirilen ithalatın azaltılması ve üretimin teşvik edilmesi için yağlı tohumlu bitkilere uygulanan prim uygulamaları ve bitkisel üretimi tehdit eden hastalık ve zararlılara karşı alternatif ürün yetiştirilmesi gereken alanlarda yağlı tohumlu bitkilerin üretimini teşvik eden uygulamalar da Kanola tarımının avantajlarındandır.

Son yıllarda en fazla döviz ödemesinin petrol ürünlerinden sonra gittikçe artan yağ açığımızın kapatılması için gerçekleştirilen yağ ithalatına ödenmesi nedeniyle de Kanola ülkemiz açısından stratejik bir üründür.